26 Mayıs 2017 Cuma

Gentoo penguenleri ve yumurtaları

Haşlanmış bir yumurtadan balık tadı alabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Intertype blog olarak bugün gurme tadında bir paylaşımla karşısındayız. Falkland adalarında yaşayan Gentoo penguenleri bugün için baş aktörümüz konumunda. Bu tatlı yaratıkların özellikleri tuhaf yumurtalarından kaynaklanmakta. İnsanlar için epey farklı bir yemek deneyimi sunan bu yumurtaların olayı ise haşlandıklarında ortaya çıkmakta. Bol protein kaynağı olarak da gösterilen bu yumurtaların tadı yiyenler tarafından balığa benzetilmekte. Bunun nedeni olarak da Gentoo penguenlerinin bol bol balık yemesinden kaynaklanmakta.

Kutup ayıları ve kış uykusu

Yılların klişe deyimi ‘’ayıların kış uykusuna yatması’’ ne kadar doğru, hiç düşündünüz mü? Hemen söyleyelim; kısmen doğru. Yanlış olan tarafı ise kutup ayıları konusunda ortaya çıkıyor. Kutupların bu uzaktan epey tatlı olan vahşi ev sahipleri aslında hiç kış uykusuna yatmazlar. Yani kısmen de olsa yatmazlar.

Kuzenleri boz ayıları ve diğer ayı türleri kışın büyük bölümü boyunca uyudukları herkes tarafından bilinen bir gerçekken bu durum kutup ayılarında biraz farklı bir yerde. Kutup ayıları kış boyunca uyurgezer bir durumda olurlar. Diğer ayı türleri gibi kış uykusuna yatmazlar ancak uyurgezer olarak dolaştıkları için kısmen de olsa, bu miskin yaratıklar diğer ayı türlerinden ayrılmaktadırlar. 

Mario ve şapkası

Yılların ikonik karakteri Mario hakkında tuhaf gerçekler üzerine bir yazı dizisi yazmaya kalksak pek zorlanmayız herhalde. Prensesi kurtarmaya çalışmaktan bitap düşmüş bu bıyıklı çocukluk kahramanımızın yaratılma aşamasında karşılaştığı pek çok zorluk mevcutmuş. Tasarım aşamasından geçmeden evvel ilk olarak marangoz olarak tasarlanan Mario daha sonrası doktorluk dahi yapmış. Mario’nun saykodelik yanları da yok değilmiş; oyunda alınca büyüdüğümüz mantar aslında gerçekten var olan ve  yiyenlerde halüsinatif bir etki bırakan bir mantarmış.

Ancak elbette en tuhaf olanı Mario’nun neden şapkaya sahip olduğuyla alakalı. Mario’nun tasarımcısı Shigero Miyamato zamanın şartları nedeniyle saç çizmekte pek bir zorlanmış. Daha sonralar da bu sıkıntıya çözüm olarak Mario’nun kafasına düz bir şapka eklemiş. Ve o zamandan bu yana hala yeni oyunları piyasaya sürülen Mario’nun en ikonik özelliklerinden olan şapkayla yolculuğu başlamış.

13 Mart 2017 Pazartesi

Türkiye'de Deve var mı?

Her ne kadar tüm dünyada Türkler hakkında yanlış bilinen faktörlerin başında gelen ‘’deve’’ müessesesi biraz canımı sıkıyor olsa da bu kısmen de olsa yanlış bilinen mühür bilgiyi biraz açmamız gerekiyor. Türkiye’de deve, turizm dışında pek kullanılmıyor. Önceleri, 1930’lu yıllarda ulaşım için kullanılan develer yıllar geçtikçe azalıyorken şu sıralar yaklaşık 2000 civarı, belki daha da az sayıda deveye sahip bir ülkeyiz. Günümüzde deve özellikle yörükler arasında göç zamanı eşya taşımakta, zeytincilik bölgelerinde ulaşımı güç yerlerde devşirilen ürünlerin taşınmasında, Güney ve Doğu Anadolu’daki kurak ve yolu yetersiz bölgelerde ise yük hayvanı olarak kullanılmaktadır.

Ege ve Toroslarda bulunan ve bir bakıma Türk devesi adını almış deve türü, tek horgulu ve çift horgulu develerin melezlerinden meydana gelmektedir. Develer çoğunlukla Afrika ve Arabistan yakınlarında bulunuyorlarken Türkiye’de gerçekten de develerin olması biraz şaşırtıcı bir bilgi. Bazı bölgelerde deve güreşlerinin yapılıyor olması gibi ufak kültürel aktivitelerin yanında turizm için bazı yerlerde develerin kullanılıyor olduğu gerçeği yadsınamaz. 

Boynuzlu Miğferleri Kimler Giyerdi?

Vikingler hayal dünyamızda, ağır demir baltaları ile donatılmış ve kaba boynuzlu miğferleri giyen öfkeli İskandinav savaşçıları olarak yer edinmiştir her zaman. Ancak Vikingler gerçekten boynuzlu miğferler giyerler miydi? Tarkan’ın kurdu ile beraber savaştığı Vikingleri konu edindiği filmini hatırlarsanız evet ancak işin gerçeği pek öyle değil. Vikingler modern sinema ve animasyonlara aktarıldıkları gibi boynuzlu miğferler giymezlerdi. Vikinglerin boynuzlu miğferleri ile ilgili tarihsel olarak net sayılabilecek kanıtları bulunmamaktır. Tanrıları Odin’e saygı niteliğinde gerçekleştirdikleri cenaze işlemlerinde Vikingler ölü savaş kahramanlarını silah ve miğferleri ile beraber gömmüşlerdir. Bu Kültür sayesinde arkeologlar Vikinglerin yaşam tarzları hakkında  pek çok kanıta ulaşabildi ancak boynuzlu miğferler o kanıtların arasında birkaç istisna haricinde bulunamadılar. Viking mezar kalıntılarında sadece birkaç boynuzlu miğfer bulunabildi.

Tarihsel kalıntılara göre Viking savaşçıları değil, Kelt ve Norveç toplumlarından rahipler, dini törenlerde boynuzlu miğfer takıyorlardı. Ancak bu miğferler hiçbir zaman savaşlarda kullanılmadı. Vikinglerin miğfer taktıkları modern imajı, Gustav Malmstörm ve Richard Wagner gibi insanların boynuzlu miğferleri eserlerine dahil etmesiyle 19. Yüzyıla dayanır. Zaten yüksek savaşçı özellikleriyle bilinen Vikinglerin boynuzlu miğfer gibi savaş için pratik olmayan ve avantajsız duruma düşürecek kocaman miğferleri takması da hiç mantıklı değil. Zira bir ağacın dalına takılıp ölmeleri içten bile değil.